Loading...
Merhaba kaptan, Yine ben geldim. Başım ağrıyor, sıcak bir şeyler içelim. Denizden bahset bana, yolculuğun nasıl geçti? Hangi limanlarda kimlerin kalbini çaldın? Kırk yıllık ağaç gibisin, nasıl böyle kaldın? Nasıl geri dönüş yolunu buldun? Kalbim bomboş kaptan üşüyorum, biraz denizden bahset içim ısınsın. Güzeller var mıdır orada? Malta’da ya da Kıbrıs’ta. Nasıl geçeceğiz Messina’dan sirenlere takılmadan? Ben sese aşık olurum, kulaklarımı iyice kapa. Yetmez bir de güverteye bağla beni. Peki ya olur da hiçbir karanın görünmediği yere gidersek. Korkarım ortasında olmanın bir sonsuzluğun. Uçsuz bucaksız diyarlar da korkutur beni. Keşfedilmeyen topraklar da. Görüyor musun? Yine kaldı içimde, yürü git diyen haylaz, sindi bir köşeye. Bir şeyler içelim kaptan, yine hüzün sardı. Bir gece nasıl geçer denizde? Yıldızlar parlak mı gemideyken hala. Deniz fenerleri yol gösteriyor mu sahiden. Bir de ricam olacak, güverteye bir koltuk atabilir miyim? İzlerken oturmak isterim ben. Çok sallanır mı gemi ben seyir halindeyken? Canım sıkılınca izlemekten mürettebatla oturup laflayabilir miyim? Hiç halim yok kaptan. Öylece oturup seyredebileceğim bir koltuk arıyorum. Yürümekten yoruldum. Oturunca da huzursuz… Bugün mesafeleri düşündüm, kaç gün gider yakıt? Yiyecek, şarap, viski yeter mi? Fırtına çıkar mı? Güzergahımızda bir dalga gemimize çarpar mı? Alabora olmak bu kadar kolay mıdır? Denizde hesaplar tutar mı kaptan? Başını ağrıttım kaptan, affet. Koltuk arıyorum kendime, uzun uzadıya seyredebileceğim. Hani görsem umudun yeşerdiğini, yelkenlerimi indireceğim. Başım fena ağrıyor kaptan dümene geçsen yavaştan. Kalbim bomboş kaptan, bana biraz bahsetsen ya denizden.