Loading...
-Peki hiç kimse kalmazsa, seveceğin, arayacağın, merak edeceğin... Her şey artık çok uzakta kalırsa? dedi bilge adam. -Yani ölürsem mi? -Hayır, ölüp de öldüğünün farkına varmayacak kadar uzak kalırsan. Hala hayattayken. -Sanırım en korkuncu da orada. Beni beklediğini bildiğim bir gerçek. Çünkü insanlar yüzünü çevirince de bu çölün içinde yapayalnız hissediyorum. Karanlık bir kuyuda yapayalnız, derinliklerde zincirlenmiş gibi. Sanki beni sevmekten alıkoyuyor o zincirler. Bir an umutsuzca başını çevirdi, çölün ortasında gözlerini kum tepelerine dikmiş gibi ufku seyrediyordu. "Ama sevmeyi öğrenince, sanırım o zincirler de çözülecek kendiliğinden. Çöl ve kuyudan kaçamam. Her şeyden önce kabullenmem gerekecek. -Peki ya çoktan kaybettiklerin ne olacak? Çölde kimi bulacaksın? Ya da yalnız bir kuyuda? -Bir yazar, "yalnız bizim olanları kaybedebiliriz" demişti. Sevmeyi öğrenmeden de tam olarak kaybetmek ya da sahip olmak çok anlamlı değildir. Zamanla onların anlamı ortaya çıkacak. Sevdiğimi anladığımda da kaybettiğimi anlamış olacağım ve kuyumdan çıkmadan önce biraz daha yas tutacağım. Çöl sevgisiz bir gönlün evidir. Sevgi olsa orada da çiçekler açmaz mı? Düşünebiliyor musun? diye sıçradı yerinden. Gözleri hala kum tepelerindeydi fakat başka bir şey görüyordu orada. "Çölün ortasında bir ağaç!" Gönlü sevme umudunun heyecanı ile çarpıyor, geçmişin hatırası ona durgunluk vermeye devam ediyordu. -Bu bir rüya, yanılgı ya da serap olabilir mi? emin olmak için sormuştu bilge. -Bir rüyaysa uyanırım, yanılıyorsam bir yanlışı kaybeder doğruya bir adım yaklaşırım, serapsa eğer... susuz insanın denemekten başka çaresi var mı? Sevgi susuzluğu çekmiyor muyum? -G.G // "Çölde bir gezgin ve bir bilge" 21.01.24 "Sanırım, ilk başta en iyisi kişinin sevmesi uygun birini sevmesi. Bir yerlerden başlayıp bazı köklerinin olması gerek." -Meriadoc Brandybuck, Lord Of The Rings